Sadık Usta'dan

Değerli okurlar,
Bu sayfada makalelerime, kitaplarıma; hakkımda basında çıkan haberlere ve katıldığım TV programlarına ulaşabileceksiniz. 1983'te Avrupa'yı trenle keşfe çıktığımda yolculuk esnasında okuduğum ütopik bir kitap (Planet des Ungehorsams) kelimenin gerçek anlamında hayatımı değiştirdi. O gün bugündür nerede, hangi çağda ve kim tarafından yazılmış olursa olsun, her ütopik eserin peşine düşerim. Ütopyalar aynı zamanda insanlık tarihinin ilk toplum ve devlet tasarılarıdır. Bu yüzden devletlerin ortaya çıkışı, zaman içinde aldıkları biçimler ve insanlığın o ezeli özlemi olan ideal (devletsiz) toplumların bir gün gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusu da araştırma alanıma girer. Tabii ütopya ve devlet deyince bu iş felsefesiz de olmaz. Dolayısıyla felsefenin önemli alanlarından olan düşünce tarihi, dinler ve Aydınlanma; kapitalizm eleştirisi, bilim ve teknoloji, yaşam ve çalışma hayatı, üretim ve bölüşüm ilişkilerine yönelik eleştiriler de yazılarımın ana temalarını oluştururlar...
Dostlukla kalın.

Neanderteller Ateist miydi?

Dinlerin, Tanrıların, Mabetlerin İnsan Hayatındaki Rolü? İnsanın insan olabilmesi için ik şey lazımdı. Biri, gelişmiş zihinsel tasavvurlarda bulunabileceği, yani geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanı bütünlüklü bir imgede tasavvur edebileceği gelişmiş…

Türk Modernleşmesinin Fikir Babası Şinasi

Türk Modernleşmesinin Fikir Babası Şinasi MİT müsteşarı İbrahim Kalın, bundan iki yıl önce, Cumhurbaşkanı baş danışmanı sıfatında “150 yıldır bize modernleşme adı altında başkalarının hikayesi anlatıldı. Artık kendi hikayemizi yazma…

Nazım Hikmet’in Polonyalı Büyük Dedesi Kimdi?

Avrupa’da Devrimler Çağı Avrupa’da etkili olan 1830 devriminin işaret fişeğini Polonyalılar yakmıştı, sonra da onları Fransızlar, Belçikalılar ve Almanlar takip etmişti... Bu kez Fransızların yaktığı ateşi Polonyalılar takip etmişti... Sene…

Ütopya, Yemek Kültürü ve Minimalist Felsefe

Yemek yemenin de bir kültürü var. Tabii, hem bir tarihi hem de bir sosyolojisi var. Yemek yeme kültürü denince akla çoğunlukla “adabı muaşeret” gelir. Fakat adabı muaşeret yemek kültürünün çok…

Filozoflar Seçimde Oy Kullanırken Nasıl Hareket Ederdi?

Felsefe aslında nedir? Felsefenin en önemli ilkelerinin başında sorgulamak ve akla başvurmak gelir.Sorgulamak ise, bir konu veya olgu hakkında, şüphe duymak, sorular sormak ve hakkında araştırma yapmaktır. İnsanın bunu yapmaktaki,…

Hegel ve Diyalektik

Hegel ve Diyalektiğini Anlamak Hegel'in tarihsel anlamını kavramak, bilimsel sosyalistler açısından olağanüstü bir anlam ifade eder. Hegel, salt diyalektiğiyle anılmayı veya Marksizm’e yaptığı katkısıyla, yani "mistik ve idealist diyalektiğine" indirgemeyi…

İnançlar Neden Revaçta ve Ne Yapılabilir?

Bazıları, zalim iktidarların destekçisi olan toplulukların, ortaya koydukları bağnazlığının ve şiddete yönelik eğiliminin kökenini, onların tanrıya olan inancında görmekte ve bu yüzden onların tanrı inancının sarsılmasını, bağnazlıktan ve zalim iktidarlardan…

Ötekini Düşman Görmek ya da Bindiği Dalı Kesmek

“Öteki” dediğimiz, aynada bize yansıyan ve toplumsal ilişkiler içinde kimlik kazanan kendi varlığımızdır. Biz, ancak toplum, yani geniş anlamda “öteki” sayesinde ne olduğumuzu keşfederiz, çünkü "öteki" bize bir şey söylerken…

logo

Eğer daha uzağı görebiliyorsam bunun nedeni; benden önceki devlerin omuzlarında durduğumdandır. / Isaac Newton

- Yeni Kitap - Advertisement

Son Kitaplarım

Özgeçmişim

 

 

Annem beni, 1960’da toplam 8 çocuklu yoksul bir ailenin 4. çocuğu olarak dünyaya getirmiş. İklimi ılıman olan Kahramanmaraş, hem doğduğum hem de çocukluğumun geçtiği güzel bir Akdeniz kentidir. 16 yaşına kadar Kahramanmaraş’ta yaşadım ve okula gittim. 13 yaşıma kadar günde üç öğün yemek yediğimi hatırlamıyorum. İlkokulda kitap alacak paramız olmadığından birçok sınıfı “kitapsız” bitirdim. Derslerde hep en önde oturur ve dersi can kulağıyla dinlerdim.

Öğretmenime, Denizlerin asılmasından dolayı üzüntülü olduğumu söylediğimde o da hüzünle bakmıştı. Sonra bu öğretmenimi solcu öğretmenlerin derneği olan TÖB-DER’de gördüğümde gidip elini öpmüştüm. Bu görüşmeden 4 yıl sonra da 1978 Aralık’ında Ali Rıza öğretmenimin, onu ziyarete gelen polis kardeşinin ve bütün ailesinin Kahramanmaraş katliamında öldürüldüğünü öğrenecektim..

Tümünü Oku